Rahmet ve mağfiret ayı olan mübarek Ramazan ayının sonuna yaklaşırken, pek çok hayır ve bereketi bünyesinde barındıran ve Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bin aydan daha hayırlı olduğu işaret edilen bir Kadir Gecesi’ne daha kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşamaktayız.
Kadir Gecesini diğer bütün zaman kesitlerinden üstün tutan ve bu geceyi böylesine değerli kılan, hiç şüphesiz insanlığın ufkunda bir ışık gibi yanan ve her dönem insanların yollarını ve gönüllerini aydınlatmaya devam eden bir meşale, eskimez bir davet ve hidayet rehberi Kur’an-ı Kerim’in bu gece inmiş olmasıdır. Bu müstesna gecede Yüce Kitabımızın manevi derinliği ve eşsiz atmosferini arınma ve bağışlanma fırsatı olarak görmeli, her anını ebedi huzur ve kurtuluşa erme vesilesi olarak değerlendirmeli, ilahi rahmet ve mağfirete mazhar olabilmek, feyz ve bereketinden nasiplenebilmek için gayret sarf etmeliyiz.
Kur’an-ı Kerim sadece Müslüman Aleminin değil, tüm insanlığın huzur, kurtuluş, barış ve selametine vesile kılınmış, insanoğlunun hem dünya hem de ahiret hayatını aydınlatan kutlu bir ışıktır. Bizler bu eşsiz zaman dilimini Kur’an-ı Kerim’in her iki alemi karanlıktan kurtarıp aydınlığa ulaştıran ışığı doğrultusunda, her yönüyle kazançlı ve bereketli bir amaca dönüştürmeliyiz.
Özellikle bu mukaddes gecede Yüce Rabbimizden en büyük temennimiz; ülkemizi, milletimizi ve devletimizi her türlü afet ve kötülüklerden korumasını, Filistin başta olmak üzere; dünya her tarafındaki mazlumlarının akan kan ve gözyaşlarının bir an önce son bulmasını ve özellikle İslam coğrafyasını kuşatan karanlığın Kadir Gecesinin nuruyla aydınlanmasını, insanlığın yüreğini karartan haksızlık ve zulümlerin bu gece vesilesiyle ortadan kalkmasını niyaz ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle; başta Sakaryalı hemşehrilerim olmak üzere; aziz milletimizin ve tüm İslam Aleminin Kadir Gecesi'ni tebrik ediyor; bu kutsal gecenin ilimize, ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Mevla'dan niyaz ediyorum.
