Deli Hikmet, sözünün eri Hikmet, Ali için döndü geri Hikmet...
Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
İki deli yürek, iki deli fişek, seneye çok şey değişecek. Biz bitti demeden bitmez dedi; iki koca yürek...
O sene bu sene diyor Deli Hikmet ve ekliyor: "Ali, bu kadim tarihi şehrin bana, bize, Antalya'ma bir kemer borcu var, hem de ebedi.
Her şey okuyarak öğrenilmez diyor Deli Hikmet. Bir de yaşayarak öğrenilecek şeyler var hayatta. Başarılı gördüğünüz herkes mutlak yenilmiş. Lâkin hiç vazgeçmemiş kişilerdir hayatta. Ali bu, yenildikce vazgeçmez daha da çok çalışır. Çok daha iyi olur bir önceki günden bile."
Hocam dedi, koca yürekli aslan pençeli Ali: "Mevlâna derki; düne dair ne varsa dünde kaldı. Bugün yeni bir gün, yeni şeyler söylemek lâzım...
Benim sözüm var evvel Allah'ın izniyle Antalya'ma, Antalya'mın yüce yürekli güzel insanlarına, beni seven, bana destek olan eli öpülesi aziz seyircime, anama, dedeme, hocalarıma, ustalarıma, çıraklarıma, rahmeti rahmana kavuşmuş pehlivan babama...
Benim bana sözüm var. Bu can bu bedende oldukça, ben bu er meydanlarında dimdik ayakta durdukça, o kemer ebedi olarak Antalya'ma gelecek dedi ve noktayı koydu Ali."
Görelim mevlâ neyler, neylerse güzel eyler...
Başarılar Ali Gürbüz, başarılar Deli Hikmet.
Saygılarımla...
