Hendek Güncel
HV
10 EYLÜL Salı 16:24
Advert Advert Advert

ATA SPORUMUZA HAKETTİĞİ DEĞERİ VERELİM!

N..... Y.....
N..... Y.....
Giriş Tarihi : 04-09-2024 12:35

Bu defa "MERHABA" ile başlamak istedim...

Bu benim bu alanda yayınlanan üçüncü yazım. İlk yazımda bütün iyi niyetime rağmen hemcinsim tarafından eleştirildim ve güreş sayfasında bir kadının fikir beyanını muhtemelen ya aykırı buldu yada inandırıcı bulmadı diye düşünüp hoşgördüm. Üzüldüm elbette ama şaşırmadım.

Daha önce de belirttim ve yineliyorum; ben güreşten anlamam. Dürüst olmam gerekirse, vurdulu kırdılı diye tabir ettiğim spor müsabakaları ilgimi çekmiyordu ama birebir tanıdığım, sevdiğim, değer verdiğim, desteklediğim ki; bunu kendilerine de hissettirdiğim (içlerinde milli olanları da dahil) bir çok sporcu var. Ben spora gönül vereni yargılamadan dinlerim, madalyası var mı yok mu bilmeden değer veririm, yaşadığım köyü/ilçeyi/şehri/bölgeyi temsil ettiği için desteklerim. Taraf olmak sporun tadı tuzu, sporcunun da özgüvenidir ama körü körüne fanatik olmak spora da, sporcuya da zarar vermektir!

Gelelim nasıl ve neden güreş sayfasında yazdığıma;

Cemil Tekin, bir çoğunun spordan dolayı yolunun kesiştiği ama benim bambaşka bir ortak paydamın olduğu arada bir irtibatta olduğum eski bir arkadaşım. Nitekim güreşle ilgilenmediğimi bildiğinden de hiç konu etmemiştik bunu.

Bir gün yine bambaşka bir konudan ötürü aradığımda Akbalık'ta olduğunu söyledi (Akbalık'ı bile o gün öğrendim ki güreş benim neyime)... Ve link atıp izlememi rica etti. İlk defa o gün güreş izlemeye başladım.

Aradım;

Kimi tutuyoruz, hangisini takip edeyim diye sordum (O an gerçekten bir yönlendirme bekleyerek sormuştum) Hepsi bizim, hepsi bu işe gönül vermiş yiğitlerimiz dedi. Dediğini yaptım, kameraya yansıyan ne varsa hepsini/her şeyi izledim. Yürüteçle gelen yaşlı bir amca, güreşi kaybedince küsüp giden sevimli bir pehlivan, galip geldiğınde efendice rakibini yerden kaldıran/mağlup olduğunda rakibini kucaklayan güreşçiler...

Cemil Tekin'in, Yalçın Kaynak'ın ve konuk olan güreş ağalarının, başpehlivanların heyecanını, çabasını, emeğini, üzüntüsünü farkedince, keşke yerel basın ve sosyal medyayla sınırlı kalmasa diye düşündüm. Kadın gözüyle izlenimlerinizi yazar mısınız? diye sordu Cemil Bey, asla kayıtsız kalamadım, küçücük bir zerre kadar bile faydalı olabileyim yeter ki diyip seve seve kabul ettim.

Özetle;

İster istemez sayfama düşen paylaşımlar haberler yorumlar... Şu kıran kırana eleşririp, yargılayan, yargı dağıtan, bilinçsizce taraf olan, emeği çabayı hiçe sayıp klavye pehlivanlığı yapanlar!.. Hangi taraf olursa olsun son derece saygısız, kaba ve ata sporumuza aykırı buluyorum. Ateşe körükle gitmek pehlivan sevmek değil, er meydanlarını kaosa sürükleyip güreşi korkutucu ve itici hale getirmektir! Bu linç sevdası bir çok yerde var ama dua ile girilen er meydanlarına yakıştıramıyorum.

İzin verin; er meydanlarında o babaannenin torunu için döktüğü gözyaşındaki çaresizliği hissedelim! İzin verin; er maydanlarında pehlivanların mütevazi duruşlarıyla, hoşgörülü oluşlarıyla gurur duyalım! İzin verin; er meydanlarında kazananı da, kaybedeni de güreş sevdasından alkışlayabilelim! İzin verin; sakatlanana geçmiş olsun, kazanana tebrikler diyebilelim! İzin verin; haksızlıkları, yanlışları, eksiklikleri hakaret etmeden, bitaraf gösterilmeden tarafsız eleştirip yorumlayabilelim! İzin verin; çocuklarımıza güreşi de diğer spor dalları kadar sevdirelim!

Er meydanlarımızın geride kalmasına, maddi çıkarlar kadar manevi duygulardan yoksunluk da etken, lütfen artık ATA SPORUMUZA hakettiği değeri verelim!

Hoşçakalın...

N..... Y.....

YORUMLAR