İyiliği sonsuz ikramı bol Allah'ın adıyla. Cenabı hak kullarını dünyaya göndermiş ve bizimle kitabı ile irtibata geçmiştir. Bu kitabı müslümanlar çok okur, kurslarda ezberlenir, hafızlar yetiştirilir fakat okuduğunu anlama konusunda sıkıntılar vardır. Böyle olunca da kitapta Allah'ın bizden ne istediği nasıl bir insan olmamız gerektiği resüllerinin hayatı ibadetlerin ruhu, hedefi, maksadı anlaşılmamaktadır. Her yaptığımız cemiyetimizde cenazemizde kuran okunur ama okuyanda dinleyende anlamaz. Sadece kuran okunduğu için piskolojik olarak doğru birşeyler yaptığımızı zannederek kendimizi rahatlatırız. Fakat cenabı hak bizi bu dünyaya anlamsız bir hayat için değil anlamlı bir görev yüklemek için göndermiştir ve bunları bize kitabında anlatmıştır. Tabiki kuran okumamızı istemiş herşeyi olduğu gibi kuranı nasıl okumamız gerektiğinide bize bildirmiştir.
Sad 29 = Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Ayette görüldüğü gibi düşünmekten bahsediyor ve öğüt almaktan bahsediyor. Anlaşılmayan bir kitabı nasıl düşüneceksin ve öğüt alacaksın. Ayetin son kısmındaki ifade de ne için indirildiği söyleniyor zaten öğüt alınsın diye yani anlaşılmak için indirmiş. Hayatın boyunca hatim indirsen ve bir ayetten bile öğüt alamazsan bu okuma Allah'ın istediği okuma gibi olur mu?
Kamer 17 = Biz Kuran'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık. Yok mu öğüt alan?
Ayette cenabı hak anlasılsın diye kolaylaştırdık diyor nedense bu kitaba inanan kişiler anlamadan okuyor ve insanların gözünde çok okuyan bilgili kişi soru sorulduğunda cevap verebilecek kişi olarak görülüyor.
Mesela bakınız Allah kuran da bize örnekler vererek kıssalar anlatarak öğüt verir düzgün bir insanın nasıl olması gerektiğini anlar şu ayette olduğu gibi.
Yunus 24. Dünya hayatı tıpkı gökten indirdiğimiz bir suya benzer. O su sebebiyle insanların ve hayvanları beslendiği bitkiler sarmaş dolaş olur. Derken toprak donanır ve bütün süslerini takınır. (Toprak) sahipleri, çıkacak ürünü hesaplayabilecekleri kanaatine vardıkları bir sırada o yere emrimiz, gece veya gündüz gelir de onu yolunmuş hale getiririz; sanki bir gün önce orada herhangi bir ürün yokmuş gibi olur. İşte biz, düşünen bir topluluğa, âyetlerimizi böyle ayrıntılı olarak anlatırız.
Bu ayette bir örnek vererek bize dünyaya hangi gözle bakmamızı söylüyor. Dünya hayatı geçici aynı o ekinleriniz gibi yok olup gidecek bu nimetlere itibar edip ahireti unutmayın size bunları anlatıyorum ki düşünüp uygulayın öğüt alın demiş oluyor. Fakat aynı ayeti sabah akşam 100 defa arapçasını okusak bu bilgiye erişe bilirmiyiz? Tabiki hayır asla haberimiz bile olmaz.
Muhammed 24 = Peki bunlar, Kuran'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?
Bakın bu ayette de uyarılan bir topluluğa bu bilgileri düşünün neden anlamıyorsunuz denmektedir. Biz birisini ayet okuyarak uyaracak olsak fakat o ayeti arapça okuyup ona anlamıyormusun neden böyle yapıyorsun desek o kişinin bize cevabı anlamadım ki olacaktır.
Allah resulünün de bu konu hakkında sözleri vardır.
Kuran'ı anlamaya gayret edin. (915-Buharî-Müslim-Tirmizî-Ebû Davud)
Kuran'ı anlamadan okumayın. (918-Müslim-Ebû Davud) (4124)(Buhârî) (4125)
Kuran bize rehberdir yol gösteriri iyiyi ve kötüyü bize öğretir. Bir rehber düşünün bize gittiğimiz yerin tarihi özelliklerini anlatan fakat ingilizce konuşuyor. Bu anlatım dan hiç birşey anlaya bilirmisiniz?
Allah'ın istediği gibi bir kul, kitabına hakkıyla uyanlardan omak ümidi ile...
