İyiliği sonsuz ikramı bol Allahın adıyla. İmtihan Allaha inanmak değil teslim olmak imtihanıdır demişdik en son yazımızda. Ve kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Geçen haftalarda ki yazımızda şeytan ve firavunun Allah'a inandığını fakat işlerine gelmediği için teslim olamadıklarını, Allah'ın da onları kafir saydığını görmüştük. Şimdi de Mekke müşriklerinin inancını Kuran'dan inceleyelim.
Ankebut 61. Onlara, “Gökleri ve yeri kimin yarattığını, güneşe ve aya kimin boyun eğdirdiğini” sorsan, kesinlikle “Allah” diyecekler. Nasıl döndürülüyorlar?
Sebe 24. De ki: “Göklerden ve yerden sizi kim rızıklandırıyor?” De ki: Allah! O halde biz yahut siz ya tam hidayet üzerindeyiz yahut açık bir sapıklık içindeler.
Mekke müşrikleri ile alakalı bu ayetlerde onların Allah'a inandıklarını onu yaratıcı olarak gördüklerini, Kainatı onun yönettiğine, rızıklarını onun verdiğine inandıklarını söylemektedir. Peki problem nerdedir ki Allah onlara müşrik demektedir. Tabii ki bunun cevabı sadece Kuran'dadır.
Zümer 3. Bilin ki Allah’ın dini, katkısız dindir. Allah ile aralarına dostlar koyup onlara sarılanlar derler ki "Bizim bunlara kulluk etmemiz, sırf bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diyedir." "Allah, onların tartışıp durdukları her konudaki hükmünü, onların yüzüne karşı verecektir. Allah, yalancı ve nankör (kafir) olan birini yoluna kabul etmez."
Açık bir şekilde mekke müşrikleri Allah'a yaklaştırsınlar diye putlar ihtas ettiklerini fakat cenab-ı hakkın onların kafir olduklarını söyleyen bu ayette bize anlatılmak istenen mesaj şudur. Allah'ın dinini yaşayacaksan kendi kuruntularınız ve isteklerinizle değil onun bildirdiği şekilde kul olacaksınızdır. Mekke müşrikleri Allah'a karşı torpil yapsınlar diye bir takım ilahi güçleri olduğuna inandıkları şefaatçiler kurguladılar. Kendi kafalarına göre yaptılar bunu. Allah böyle birşey yapın demedi o yüzden de dindarlık adına yaptıkları bu yanlışa kafirliktir dedi.
Yunus 18. Kendilerine zarar vermeyecek, fayda da sağlamayacak olan şeyi Allah ile aralarına koyup kul olurlar. Bir de derler ki “Bunlar Allah’ın yanında bizi yanına alacak (şefaat edecek) olanlardır.” De ki “Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” O, onların ortak saydıklarından uzak ve yücedir.
Birde şefaat edileceklerine inanıyorlardı. Yani Allah böyle bir bilgi vermediği halde dinde icat çıkararak böyle inandıkları için Allah'ta onlara bilmediğim birşeyimi bana haber veriyorsunuz ben size böyle birşey göndermedim böyle birşey istemedim diyerek o şefaat edecek dediklerinin kendisine ortak saydığını söylüyor.
Hata ne peki burada dersek tabii ki Allah'ın bilgi vermediği konuda kendi çıkarları için dünyada ve ahirette kendilerinin işlerini çekip çevireceği onlara yardım edeceği bir şeyler uydurmalarıdır. Oysa yapmaları gereken cenab-ı hakkın bildirdiğine teslim olmaları hiç birşey katmadan veya çıkarmadan ne emredildi ise ona inanıp uygulamaları gerekmekteydi.
Bir çok ayette ve rivayetlerde müşriklerin Muhammed'in Allah'ın gönderdiği nebi olduğunu bildiklerini fakat kibirlerinden inanmamazlık yaptıklarını söyler. Çünkü onun emirlerinde fakirlerle birlikte olmak vardır, makam mevkinin hiç önemi yoktur, hiç bir ırkın üstünlüğü yoktur. Bunlar müşriklerin işine gelmedi dünyevi çıkarları için bildikleri halde teslim olmadılar.
Bu ayetlerle bize siz sakın bunların yaptıkları gibi yapmayın sadece bana teslim olun denmiştir.
Fakat bütün uyarılara rağmen müslüman olarak isimlendirilen toplumlarda da Allah'ın uyardığı bu yanlış haraketler görülüyor. Onlar da bir takım icatlar çıkararak ilahi güçleri olduklarını söyledikleri bir takım kuruntular çıkarıyorlar. Dünyada ve ahirette şefaat edeceğine inanıyorlar.
Veya Allah'ın açık bir emri olmasına rağmen işini makamını maddiyatını zevklerini kaybetmemek için haram karşısında bir kerelikten birşey olmaz veya Allah af eder veya onun yeri ayrı bunun yeri ayrı diyerek Allah'ın emrine teslim olamıyorlar ve malesef hala kendilerine ben müslümanım yani teslim olanım diyorlar.
Son söz mesele Allah'a inanmak meselesi değil, teslim olmak meselesidir. Hiç bir mazeret uydurmadan onun emirlerine teslim olmamız konusunda rabbimiz bize destek versin. Vesselam!
