Bugün sizlere yazacak olduğum konu ile alakalı defalarca yazı yazdık. Ben de Güreş Yazarı ve Yorumcusu Yalçın Kaynak da defalarca yazdı. Bu ve benzer konularda yazılar.
İnsanlar neden hep güçlünün yanında durmayı tercih ederler. Neden kuvvetliysen etrafın kalabalık olur. Neden gücün azaldığında yanın da duranlar azalır. Güçlüyken yanında olanlar, güçsüzken neden kaybolurlar. Güçsüzken yanında olan azınlık grup, senin gerçek dostların mıdır?
Bence, güç illaki para demek değildir. Bu hangi taraftan baktığına bağlı bir durumdur. Her şey paralı adam güçlü adamdır anlamına gelmez. Güç kavramı hep sabittir ama içeriği değişebilir.
Tabi şimdi hepiniz merak ediyorsunuz, bu adam ne diyor, konuyu nereye bağlayacak diye. Hiç merak etmeyin hemen bağlıyorum konuyu.
Hani dedik ya az evvel para güç müdür, güç paraya mı bağlıdır diye. Bizim hiçbir zaman çok paramız olmadı. "Aza kanaat getirmeyen, çoğunu bulamazmış." hesabı aza kanaat edip yaşamaya devam ediyoruz. Hep derim zaten. "Allah'ım az verip aratmasın, çok verip de azdırmasın." diye. Şükürler olsun ki; geçinip gidiyoruz.
Peki o zaman paramız yoktu da gücümüz var mıydı? Varsa da nasıl vardı.
Evet dostlar; paramız yoktu ama gücümüz vardı. 2004 yılından beri emek verdiğimiz, büyük fedakarlıklar yaptığımız, en önemlisi de karşılıksız, çıkarsız hizmet ettiğimiz güreş camiasında gücümüz de vardı, bir ismimiz de vardı. Belki eskisine göre gücümüz aynı oranda olmayabilir ama ben inanıyorum ki; hala daha isimlerimizden dolayı bir gücümüz var. İleride de Allah'ın izniyle bu güç yine eski seviyelerine kadar yükselecek.
O güçlü dönemde, gücümüzü kırmak isteyenler tarafından kapattırılan "Sadece Güreş" isimli Facebook sayfamızın mesaj kutusu hergün dolup taşıyordu. "Şu haberi yapar mısınız? Şu fotoğrafı paylaşır mısınız? Bağlı bulunduğum belediyeden aylığım kaç aydır yatmıyor, onu yazar mısınız?" diye. Şimdi ne değişti. Aylıklar yatmaya mı başladı. Yoksa artık tek sorun bizim sayfamızdı da, sayfa kapatılınca sorunlar mı düzeldi.
Yine Sakarya Web Tv'de Yalçın Kaynak ile birlikte yaptığımız, "Sadece Güreş" isimli programımızda her hafta telefonumuz hiç susmuyordu. "Abi bu hafta programa ben geleyim mi? Cemil hocam programa bu hafta beni çıkarır mısın? Ya da şu konuyu konuşursanız çok iyi olur. Lütfen gündeme getirir misiniz?" diye.
Velhasıl, uzun lafın kısası konuyu çok uzattım biliyorum, farkındayım. Hakkınızı helal edin. İnsanın içi dolu olunca, kalem bir türlü noktayı koyamıyor. Demem o ki; bu süreçte yanımızda olan oldu, olmayan oldu. Bize destek veren oldu, vermeyen oldu. Bizim için iki satır yazan oldu, yazmayan oldu. Hepinizden yine de Allah razı olsun. Hep söyledim, yine de tekrardan söylüyorum. Biz; siz Ata sporuna, ecdad yadigarına hizmet eden pehlivanların sesiyiz. Biz güçlü olursak, siz güçlü olursunuz. Bizim güçlü olmamız, sizin güçlü olmanız demektir. Siz bize destek vereceksiniz ki, bizde her zaman sizin arkanızda duralım, sizin sesiniz olalım, sizlere destek verelim.
"Gücün, gücü dengelemediği yerde demokrasi olmaz."
Kalın sağlıcakla...