Bugünkü yazımızda çok hassas ve ince bir konuyu kaleme alacağım. Hata yapmamak için ortada durmak adına hassasiyet göstereceğimden kimsenin şüphesi olmasın.
Peki nedir bu hassas konu?
Yaklaşık 2-3 aydır mevcut Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu ve eski Belediye Başkanı & eski Milletvekili Ali İnci arasında inanılmaz bir çatışma var. Bunu Hendek'te bilmeyen yok...
Bu beni kesinlikle bağlamıyor, zaten siyasetle işim de olmaz. Beni ve bizleri bağlayan konu belli...
Eski başkanla yeni başkan arasındaki gerginliği, sıkıntıları yazsak bu yazı sabaha kadar bitmez.
Belediyeler niye vardır, spora ve sporcuya destek olmak için. Şu bir gerçek ki; Ak Partili belediyelerin neredeyse tamamı spora destek vermişlerdir, vermeyede devam ediyor. İlçemiz Hendek'te de bu yıllardır böyleydi. Karatede, güreşte, voleybolda, futbolda kısacası her spor branşında belediye destek vermedi mi, verdi. Şimdi ne oldu da bu durum değişti.
Yazımın başında dediğim gibi, 2-3 aydır başkanların siyasi çekişmesi yüzünden, Hendek'te spor kan kaybediyor, Hendek kaybediyor.
Eski başkan İnci'nin sporun içinden geldiğini spora destek verdiğini bilmeyen yok. Bu çekişmeler, didişmeler spora yansımamalı. 2-3 aydır yaşanan sıkıntılar basına yansımaya başladı. Bu iyimi oldu şimdi...
Son 15 yılda 13 Avrupa ve Dünya derecesi almış şampiyonların yaşam ve eğitim merkezini, yuvasını Hendek'in Sakarya'nın, Türkiye'nin adını tüm dünyaya duyuran, istiklal marşımızı dünyaya ezberleten Hendek Güreş İhtisas Kulübünün yemeğini kesmek oldu mu şimdi? Siz değilmiydiniz bu çocuklar bayrağımızı dalgalandırmak için Dünya Şampiyonasına katıldıklarında, hocalarıyla birlikte destek olmak için peşinden yurtdışına giden. Peki ya şimdi ne değişti, bu ne demek oluyor. Doğalgaz ödemelerini kestin, elektriğini kestin, o çocukların yemeklerini, aşını neden kestin? Biz millet olarak değilmiyiz ki evimize misafir geleni asla aç göndermeyen, sokaktan geçeni bile sofraya buyur eden. O zaman nerede kaldı bizim bu kültürümüz. Hadi onada tamam diyelim analar çok kutsal varlıklardır bunun ötesi yok. O çocuklara evlat gibi torun gibi yıllardır bakan, analarından uzakta oldukları için analık şevkatini onlara yansıtan, çocuklarla yakinen ilgilenen belediye bünyesine bağlı olan çocukların anası çalışanınızı oradan başka bir çalışanınızla birlikte kulüpten alıp başka bir yere verdiniz. Sporu seviyorum diyen bir Belediye Başkanına bu yakıştı mı? Bu izah edilebilir bir durum mu? Olmadı sayın başkan olmadı bu sizin kişiliğinizle hiç bağdaşmadı. O çocukların sizi bu şekilde tanımasına neden müsade ettiniz? Neden sizi sporu sevmeyen biri olmadığınız halde öyle tanısınlar ki. Kavgada bile yumruk atana yumrukla cevap verilirken, siz yumruk atana neden silahla karşılık verdiniz. Neden siyasetinizi spora karıştırdınız. Neden, neden, neden...
"Eğriye eğri doğruya doğru"
Spor anlamında yeni projeniz olan, Beşiktaş'ın efsane başkanı Hendek'li merhum Süleyman Seba'nın adını verdiğiniz spor kompleksinin ilçemize yapılacak olması biz Hendek'liler için büyük bir gurur. Bu haberi bağlı bulunduğum her platformlardan verdim, yazdım, çizdim. Evet yer olarak da doğru mutlaka yapılmalı. Her anlamda ilçemizde sporcu yetişmesi bu tesisle birlikte ciddi manada artacaktır. Burada yanınızdayım. Eski başkan İnci'nin buna karşı koymasının yanlış bir tavır olduğunu düşünüyorum. Ama lütfen sizde İncinin yanlışına karşılık yanlış yapmayın siyasetinizi spor üzerinden yapmayın. Bir taraftan spora destek verirken, diğer taraftan da spora darbe vurmayın.
Bu konu aylardır benim önümdeydi yazmadım. Çünkü bu işte bir yanlışlık vardır dedim. Bizim Turgut bu topa girmez, o da kispet giydi pehlivanın ekmeğini kesmez dedim ama maalesef ki kesmişti. İnanmadım, inanamadım araştırdım şu anda yazdıklarımın hepsi o zamanda vardı vede doğruydu ama sustum. Belki bir orta yolu bulunur dedim bulunmadı, bulunamadı.
Yemekleri kesilen pehlivanlarımıza aş veren, destek olan organize sanayi bölgesindeki iş adamlarına, fabrika sahiplerine Hendek ve Hendek'liler adına teşekkür ediyorum. Allah razı olsun sizlerden...
"Ben ne tarafım, ne partiliyim, nede kalemşörüm"
Şimdi işine gelmeyenler ve taraf olanlar başta olmak üzere, bizim hakkımızda da atıp tutacaklar, yok öyle yok böyle yok şöyle diye. Hiç sıkıntı yok "bizi bilen bilir bilmeyende kendi bilir" beni tanıyanlar zaten siyasi görüşümü çok iyi bilirler. Bu demek olmuyor ki doğruları yazmayalım, susalım. Öyle bir şey yok, doğruları ve gerçekleri sonuna kadar savunup yazacağız. Allah'a şükür çiğ yemedik ki karnımız ağarsın. Ben ilk köşe yazısı yazmaya başladığım günden bugüne kadar, her zaman doğruları yazacağımı söylemiştim, ve yazıyorum. Çünkü doğru tektir.
Spora ve sporcuya kim destek oluyorsa yanındayız. Kim köstek oluyorsa da onunda karşısındayız...