Yaklaşık 2 yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınından dolayı tüm spor branşları gibi yağlı güreş de sekteye uğramış, bütün güreş organizasyonları durdurulmuştu. Daha sonra ilerleyen zamanlarda vaka sayılarının durumuna göre bazı spor branşlarında antrenmanlar başlamış, hatta güreş turnuvalarına bile müsade edilmişti. Fakat güreşin yağlısına izin bir türlü gelmemişti, ta ki Kumluca Güreşlerine kadar.
Günahıyla sevabıyla geçen yıl yapılamayan Kumluca Yağlı Güreşleri bu yıl yapıldı. Elbette ki çok zorlu bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde Kumluca Güreşleri'nin yapılıp, 2021 yılı yağlı güreş sezonunun açılması güreş severler tarafından sevindirici bir durum oldu.
Geçtiğimiz Cumartesi günü başlayıp, Pazar akşamı sona eren, 2 gün süren Kumluca Yağlı Güreşlerinde gözüme çarpanları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Güreş yazarı ve yorumcusu Yalçın Kaynak ile birlikte bizde Kumluca Güreşlerine katılmak üzere soluğu Antalya'da aldık.
Güreşlerin ilk günü olan Cumartesi günü bildiğiniz üzere sokağa çıkma kısıtlaması vardı. Kısıtlama olmasına rağmen ilk gün de büyük ölçüde 'seyircisiz' kuralına uyulduğunu, ikinci gün ise bu kuralın ihlal edildiğini düşünüyorum. Maske, mesafe ve hijyen kuralları adına önlemlerin alındığını, kurallara uymayanların zabıta ekipleri tarafından uyarıldığını gördüm. Buraya kadar her şey normal seyrinde gidiyordu...
Derken güreşler başladı, hasret sona erdi milyonlar ekranlara kilitlendi. Özlemle, hasretle beklediğimiz yağlı güreşler başlamıştı. Yasak statüsü içerisine girmeyenler er meydanından, yasağa takılan milyonlarca güreş severler ise televizyon ekranlarından güreşleri izliyordu. Hemde bu kez banttan değil, canlı olarak.
Güreş severler Kumluca Güreşlerini ekranlardan izlemesine izlediler ama bir çok eleştiriyi de beraberinde sosyal medya üzerinden dile getirdiler. Aslında ilk güreşti elbette eksikler, hatalar olacaktı, oldu da. Önemli olan bilerek ve isteyerek, bilinçli olarak hata yapmamak.
Yazımın başında da dediğim gibi artısıyla, eksisiyle Kumluca Yağlı Güreşleri geride kaldı. Peki neydi bu eksiler ve artılar...
Eksileri yazmaya başlayalım bakalım;
• Bir kere ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın Antalya'lı cazgırlara kendi memleketinde görev verilmeliydi.
• Pandemi döneminde vefat eden değerlerimiz gerek afişlerle gerekse dev ekrandan yapılacak olan slaytlarla hatırlanmalıydı.
• Pele Mehmet olarak bilinen Mehmet Tura gibi bir duayenin el verdiği mahdumu Pele Bülent lakaplı Bülent Tura orada olmalıydı.
• Eğer ki, 300 minare manisini birinin okuması gerekiyorsa, bu ustanın mahdumu Bülent Tura tarafından okunmalıydı. Bülent Tura orada olmadığına göre bu maniyi kimse okumamalıydı.
• Bu er meydanlarında 365 gün güreşle yatıp güreşle kalkan basın mensuplarına, güreş neferlerine ayrıcalık tanınmalı, gereken ilgi alaka gösterilmeliydi.
• Kuşaktan kuşağa geçerek er meydanlarına hayat veren Edirne Davul Zurna Ekibinin mihenk taşlarından Zurnacı Kardeşler'in olmayışı gözle görülür bir şekilde hissedildi.
• Maalesef Kumluca Er Meydanında ses kirliliğinin önüne geçilemedi, bu konuda herhangi bir önlem alınmadı.
• Şölen alanında görev yapan her görevliye günler öncesinden misafir karşılama konusunda eğitim verilmeliydi. Eski Başpehlivanların nereye, hangi tribüne oturtulacağı personele öğretilmeliydi.
Eksileri yazdıktan sonra birde artılar neymiş onlara bir göz atalım isterseniz;
• Şölen alanında bulunan yörük çadırlarında misafirlere (Keşkek-Gözleme) gibi ikramlarda bulunuldu.
• Tribünlerde güreş seyreden misafirlere görevliler tarafından (su, hamur kızartması, yufka, ayran ve meyve) ikramı yapıldı.
• Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim'in er meydanına gelmesiyle, her pehlivana yolluk verilmeyecekken, ağanın pehlivanlara sahip çıkıp yolluklarını vermesi güzel bir davranıştı.
• Birileri Efsane Pele Mehmet'i unutsa da, iki Başpehlivanımızın onu unutmayarak onun adına güreşmesi takdire şayandı.
• Başpehlivan Ali Gürbüz ve hocası Hikmet Tuğsuz'un Pele Mehmet'i ve diğer kaybettiğimiz değerlerimizi unutmayarak onlar için pankart açmaları çok duygusal bir hareketti.
• 2022 yılı Kumluca Yağlı Güreşleri ağalık koçunun emniyet müdürlüğüne bağışlanması gurur vericiydi.
Son olarak şunu da ifade etmek istiyorum. Nasıl ki, güreşlerin olmadığı dönemde sert bir şekilde Güreş Federasyonuna eleştirilerde bulunduysam, güreşlerin yapılmaya başlandığı şu dönemde geçte olsa yapılması için gösterdiği çabalardan ötürü sayın federasyon başkanına ve yönetimine teşekkür etmeyi de bir borç bilirim.
Evet kıymetli dostlar; Hasretle beklediğimiz yağlı güreşler artık başladı. İnşallah bundan sonra er meydanları boş kalmayacak. Bu illet hastalık henüz daha tam olarak bitmiş değil. Tedbiri elden bırakmayarak, uyulması gereken genel kurallar çerçevesinde güreşleri devam ettirmek bizim elimizde. Kurallara uyalım ki, pehlivansız ve güreşsiz kalmayalım.
"300 minareden ezan sesleri midir gelen?
Yoksa 40 davulun sesi midir? Yoksa Koca Yusuf mudur gelen?
Kumluca kaynıyor, Adalı mıdır eğlenen?
Heeyyy bre Pele Mehmet uyuyor musun?
Kumluca'da kıran kırana güreş var duymuyor musun?"