Başlıktan da anlaşılacağı gibi inanın ne yazacağımı bilmiyorum. Çünkü yıllardır yazıyoruz, söylüyoruz. Daha yazılmadık, söylenmedik ne kaldı ki yağlı güreş adına.
Bizim güreş basını olarak son haftalarımız dolu dizgin geçti. Haliyle pehlivanlarımızın da öyle. Kimi güreşler tat verdi, kimi güreşler de neyse...
Şimdi ne yazayım ki; geçen gün yazdığım yazıda onların da işinin hiçte kolay olmadığını, güreşten güreşe koştuklarını, hatta biz bir güreşe gittik pert olduk. Allah'a onlara kolaylık versin diye de belirtmiştim.
Bir tarafım böyle onlara hak verirken, diğer taraftan da içim içimi yiyor. Gittiğimiz güreşlerde gözleri dahi çok az gören amcalarımızı, büyüklerimizi, yani eli öpülesi aziz güreş seyircisini görünce de yaşanılan tabloya çok üzülüyorum. Çünkü onlar en az 40-50 senedir bu güreşleri seyrediyor ve bizler gibi her şeyin de farkındalar.
Dün, sosyal medyaya bir güreşte Başpehlivanımız ile bir seyircimizin yaşadığı tartışmaya ilişkin bir video görüntüsü düştü. O görüntüyü görünce üzülmedim desem yalan söylerim. Bu tartışmanın güreşle değil de, futbolla alakası olsaydı kaale bile almazdım. Ama güreş bizim Ata sporumuz. Güreş bizim Peygamber mirasımız. Güreş bizim en önemli kütür mirasımız. Onun için çok üzüldüm bu olayın bizim ailemizde yaşanmış olmasına. Burada empati yaparak iki tarafı da anlamak lazım. Sporcu maçtan çıkmış, nabzı yüksek, sağlıklı düşünemiyor olabilir. Öyle de oldu zaten... Sağlıklı düşünmüş olsaydı zaten bu şekilde bir sonuç ortaya çıkmazdı. Diğer taraftan seyircimiz de haklı. Adam hayranı olduğu sporcuyla bir kare fotoğrafı olsun istiyor. O pehlivanın nabzının yüksek olup olmadığını düşünemez ki. Düşünemeyince de haliyle sonuç böyle oluyor. Şunu da belirtmek de fayda var. Her ne yaşanmışsa yaşansın bu konuyu kapatmalıyız. Sosyal medyadan Başpehlivanımıza da ağır eleştiriler yapmak çok da hoş gözükmüyor. Netice de o da bizim önemli bir değerimiz. Seyircimiz de olmazsa olmazımız. Unutmayalım ki; seyircimiz bizim veliniğmetimizdir, olmazsa olmazımızdır. Seyirci olmadan pehlivan olmaz, pehlivan olmadan güreş olmaz. Pehlivanlarımız pehlivana yaraşır şekilde davranmalı, istemeden de olsa gönül kırmamalı. Seyircilerimiz de, biliyorum hepiniz pehlivanlarımızı çok seviyorsunuz. Biraz sabırlı davranmalı, olayları sükunetle karşılamalı ve küçükler hata yapar diyerek büyüklük göstermeli diye düşünüyorum.
Çanakkale Çardak Yağlı Pehlivan Güreşleri'nin altın kemerli efsane eski güreş ağası kıymetli büyüğüm Ahmet Acar, önceki gün kendisinin sosyal medya hesabı üzerinden bir yazı kaleme aldı. Ağam, son günlerde yaşanılan yağlı güreşin durumuyla alakalı olarak 9 maddeden oluşan bir öneri de bulundu. Bu yazıya yetkili yetkisiz herkesin kulak kabartmasını tavsiye ediyorum.
Çardak Yağlı Pehlivan Güreşleri ile alakalı yazımı, orada yaşanılan olayları, ağaların kürsü yapan pehlivanların hepsine değil de, sadece bir kısmına ödül vermelerini ve bunun gibi bir çok konuyu bir sonraki yazımızda mercek altına alacağım.
Kalın sağlıcakla...